16 Şubat 2018 Cuma Saat: 11:00-16:00 | a)Zağnos Paşa Camii’nde Cuma Vaazında Şeyh Lütfullah ile ilgili bilgilendirme yapılması b) İkram (Lokma Hayrı) Zağnos Paşa Camii c) Şeyh Lütfullah Camii’nin Türk Bayrakları ile donatılması d) Şeyh Lütfullah Camii’nde ikindi namazında Mevlit okutulması, lokma hayrının yapılması |
16 Şubat 2018 Cuma Saat: 19:30 Yer : Salih Tozan Kültür ve Sanat Merkezi | PANEL a)Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı b) Protokol Konuşmaları c) Panelistlerin tanıtılması ve konuşmaları - Prof.Dr. Mehmet AKKUŞ-Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi - Prof.Dr. Ahmet Nedim SERİNSU-Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi - Prof.Dr. Ethem CEBECİOĞLU-Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi - Doç.Dr. Vahit GÖKTAŞ-Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi - Aydın AYHAN-Araştırmacı Yazar ve Katılımcılara Plaket Takdimi |
17 Şubat 2018 Cumartesi Saat: 06:30-14:00 | a) Şeyh Lütfullah Camii’nde Sabah namazı ve katılımcılara çorba ikramı b) Şeyh Lütfullah Camii’nde inceleme ve bilgilendirme gezisi c) Zağnos Paşa Camii’nde inceleme ve bilgilendirme gezisi d) Karesi Türbesi’nin Ziyaret edilmesi e) Kuva-yi Milliye Müzesi’nin gezilmesi f) Yıldırım Beyazıt Camii’nde inceleme ve bilgilendirme gezisi |
İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa ÇALTI’nın konuşması;
“Sayın Valim, Büyükşehir Belediye Başkanım, Protokolün değerli temsilcileri, hanımefendiler, beyefendiler ve basınımızın kıymetli temsilcileri, hepinizi saygı ile selamlarım. Bu gün Şeyh Lütfullah Efendi ile ilgili bir dizi program gerçekleştiriyoruz.
Balıkesir’in manevi şahsiyetleri ile ilgili çalışmalar uzun zamandan beri yapıla gelmektedir. Şeyh Lütfullah konusu gündeme geldiğinde kısa bir öz geçmişinin ötesinde hiçbir bilginin olmadığını gördük. İlgili kişilerle görüşmeliydik, kaynakları araştırmalıydık, bizde öyle yaptık. Hacı Bayram’da bulunan Dr. Emin ACAR Vakfı Genel Sekreteri Sn. Saim AYAZ Bey’le görüştük. Konuyu değerlendirdik. Sonra bu vakfı ziyaret ettik. Orada Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU hoca ile görüştük. Onun bana tavsiyeleri oldu, Prof Dr. Mehmet AKKUŞ hoca ile görüştük. Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivinde bir takım belgelere rastlandı ve Mehmet AKKUŞ hoca bunları toparladı. Konu bu şekilde gelişerek bu noktaya geldi. Sayın Valimizin onayını alarak Büyükşehir Belediyesi, Balıkesir Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Milli Eğitim Müdürlüğü, İl Müftülüğü temsilcileriyle Valiliğimiz başkanlığında bir araya gelip program oluşturduk. Desteklerinden dolayı kendilerine teşekkür ederim.
Peki neden Şeyh Lütfullah?
Dönem tamamen Anadolu’nun Moğol istilasına uğradığı zamana rastlar. Birlik bozulmuş, devlet otoritesi kalmamış, anarşi kol geziyor, dini konular dejenere olmuş, halk kendi başının derdine düşmüş, açlık-kıtlık almış başını gidiyor. Bu duruma son verilmeliydi. Halk bu maddi ve manevi sıkıntılardan kurtarılmalıydı. İşte Hacı Bayram Veli böyle bir ortamda Anadolu’nun birliğini, dirliğini sağlamak, dini kurumları aslına döndürmek için harekete geçti.
Devletsiz din yaşanmaz, devlet yıkılırsa birlikte, dirlikte yıkılır en kötü devlet bile devletsizlikten iyidir. Hacı Bayram Veli bu anlayışı, ön plana alarak üzerine düşeni yapmıştır. İstanbul’un alınışında en büyük manevi mimar Akşemseddin gibi bir değeri …devletin emrine vermiştir. Akşemseddin başta olmak üzere Şeyh Lütfullah gibi 19 temsilcisini Anadolu’nun değişik yerlerine göndermiştir. Bu ilim irfan sahibi kişiler din, devlet, esnaflık, tarım yardımlaşma… gibi hususlarda çok önemli yapılanmalarda bulunarak devlet ve milletin güçlenmesini sağlamışlardır.
Şeyh Lütfullah Efendi de Hacı Bayram Veli’yi Balıkesir’e getirmiştir. Burada bayramilik ile ilgili bir oluşuma gitmişlerdir. Balıkesir’de dinimizin doğru anlaşılması, doğru yaşanması, yardımlaşma, ahilik kültürü, hayır yapma kültürü…gibi insan ve insana hizmet hususlarının kurumsal hale gelmesini sağlamışlardır. Söz gelimi lokma hayrı Şeyh Lütfullah’ın kurduğu bu yardımlaşma, hayır, kültürünün bir ürünü olarak yaşamaktadır.
Şeyh Lütfullah programını ilimizde gerçekleştirmemizin ana sebebi bu kültürel değerlerin anlaşılması içindir.
Moğol istilasından sonra nasıl ki Anadolu’nun birlik ve dirliğe ne kadar çok ihtiyacı var idiyse bugünde Müslüman Türk Milleti’nin her zamankinden daha çok birliğe, dirliğe ihtiyacı olduğunu vurgulamak istiyoruz.
Yapmakta oldukları Vatan savunmasında Mehmetçiklerimize Allah’tan güç-kuvvet vermesini Şehitlerimize rahmet, yakınlarına ve milletimize sabırlar diliyorum.
Programımızın birlik ve beraberliğimiz için, devletimizin bekası için, Kuva-yi Milliye ruhunun daha canlı yaşaması için, yeni nesillerimizin bu milli şuurda yetişmeleri için… hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan dilerim.
Emeği geçen herkese teşekkür ederim” dedi.